Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası heyeti, hafta sonunda Ankara’da yapılan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği 71. Genel Kurulu’na katıldı. TOBB Genel Kurulu’na katılan ÇTSO yönetimi, TOBB Delegeleri Ali Deniz, Güray Özsoy ve Bahadır Yüksel ve Genel Sekreter Sema Sandal’dan oluştu
ÇTSO heyetinde ayrıca Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Bahar Yurt, üyeleri Sebahat Kaya ve Derya Özkan da yer aldı. TOBB’un 71 Genel Kurulu’nda Çanakkale teması ağırlık kazandı. 2 Mayıs tarihinde gerçekleştirilen Genel Kurul toplantısının sloganı “1915-2015 Aynı Ruh Aynı Heyecan Bölgesel Yıldızdan Küresel Yıldızı” oldu. Toplantının yapıldığı TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Sosyal Tesisleri Salonu’nda ise, Çanakkale savaşlarından sahnelerin, Türkiye’nin ihracat, ulaştırma ve ileri teknoloji ürünlerine dönüşümünü sergileyen bir duvar grafiği kullanıldı. TOBB Birlik Merkezi bahçesinde 81 il ve 160 ilçe oda ve borsalar stantlar açarak yöresel ürünlerini ve markalarını tanıttığı sergideki Çanakkale standını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ziyaret etti. Çanakkale ilindeki oda ve borsaların kurduğu 40 metrekarelik stantta, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ziyaretçi konuklara 1915 yılında Çanakkale Savaşları’nda çıkan kırık buğday çorbası, üzüm hoşafı ve peksimetinden oluşan Askerin Menüsü üniformalı asker ve hemşirelerin elinden sunuldu. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: MİLLETİN BAZI GERÇEKLERİ GÖRMESİ LAZIM TOBB Genel Kurulu’nda 1 Mayıs günü yapılan Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Töreni’ne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine katkı yaptıkları için tüm TOBB mensuplarına teşekkür ederek, Türkiye’nin son 12 yılda yazdığı başarı hikayesinde, TOBB üyelerinin çok büyük gayret ve katkısının bulunduğunu söyledi. Türkiye’nin yeni bir yol ayrımına yaklaştığını, eski Türkiye’nin tüm kurumlarıyla, tüm alışkanlıklarıyla, tüm uygulamalarıyla artık miadını doldurduğunun altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti: “İstikrar ve güven, bu iki sihirli kavram, bunlar çok önemli. Eğer güven yoksa istikrar olmaz, istikrar yoksa kalkınma olmaz. Bunu sağlamamız lazım. İstikrar ve güven ortamını kalıcı hale getirmek için artık yeni araçlara, yöntemlere, imkanlara ihtiyacımız var, bunun yolu da yeni anayasadan geçiyor. Yeni anayasa da yetmiyor, yeni anayasanın en önemli başlıklarından bir tanesi de başkanlık sisteminden geçiyor. Artık bu gömlek bu gövdeye çok dar geliyor. Yeni Türkiye’den rahatsız olanlar, yeni anayasaya karşı çıkanlar, başkanlık sistemini duyunca elektrik çarpmışa dönenler bizimle aynı hedefi paylaşmayanlardır, mecbur da değiller. Ama onların derdi ne? Acaba başkanlık sistemine geçilirse, bize bu ülkenin idari yapısında yer kalır mı? Sıkıntı orada. 2023 hedefleri deyince heyecan duymayanlardan bu ülkenin geleceğini inşa etmelerini bekleyemezsiniz.” CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: SİSTEM TÜRKİYE’Yİ TAŞIYAMIYOR Salonda bulunanların birçoğu ile dünyanın çeşitli ülkelerine gittiklerini ve oralardaki işleyişin nasıl yürütüldüğünü hep birlikte gördüklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: “Aynı şekilde ülkemizde her alanda karşılaştığımız sorunlar, yaşadığımız tecrübeler sayesinde, yine hep birlikte önemli bir birikim sahibi olduk. Şahsen benim bu tecrübeleri ortaya koyup değerlendirdiğimde vardığım sonuç şu oldu; Türkiye, biran önce yeni anayasasını hazırlamalı ve başkanlık sistemine geçmelidir. Parlamenter sistem, 50-60 milyon nüfusa sahip, kişi başına 3-4 bin dolar milli geliri olan, 10 yılda bir demokrasisinin kesintiye uğramasına rıza gösteren bir Türkiye’yi taşımaya yetebilir ama bu sistem, bugünkü Türkiye’yi taşıyamaz, taşıyamıyor.” CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: BİZ ORAYI SÖKE SÖKE BİTİRECEĞİZ” İstanbul Boğazı’na 3. köprü ve 3. havaalanına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Boğazın altında olduğu için kimse görmüyor. 3. köprü bitecek, geliyor. Bütün bunlar bir aşkın, sevdanın, dertli olmanın gereğidir. Biz havalimanı yapıyoruz, onlar engellemeye çalışıyorlar. Biz orayı söke söke bitireceğiz. Biz geldiğimizde Sabiha Gökçen çalışmıyordu. Çalıştırdık… Atatürk Havalimanı ise yetmiyor, yetişmiyor artık. Yeri geliyor yukarıda dolaşıp duruyoruz. 3. havalimanını açacağız” diye konuştu. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğindeki 2 Mayıs’ta yapılan Genel Kurulun ikinci gününe ise Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural katılarak, konuşma yaptı. HİSARCIKLIOĞLU: YENİ YAPISAL REFORMLAR ELBİRLİĞİYLE VE HIZLA HAYATA GEÇİRİLMELİ TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, iş dünyasının yeni bir büyüme hikayesi yazmak istediğini bunun için de siyasilerden yeni yapısal reformların elbirliğiyle ve hızla hayata geçirilmesini istediklerini vurguladı. Hisarcıklıoğlu, “2015 seçimleri Türkiye’nin yeniden ayağa kalkması için milat olmalı. Haziran’dan sonra önümüzde seçimsiz bir 4 yıl var. Bu fırsatı mutlaka değerlendirmeliyiz. Bu dönem sert tartışmaların geride kaldığı, güçlü reformların dönemi olmalı. Daha özgür ve daha zengin Türkiye için adımlarımızı hızlandırmalıyız” dedi. “Ülkemizin yıldızını yeniden parlatmalı, reel sektörümüze yeniden heyecan vermeliyiz” diyen Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin yeni bir büyüme modeline ihtiyacı olduğunu, yeniden bir yapısal reform gündemi oluşturarak, yeni bir büyüme hikayesi yazılması gerektiğini belirtti. Hisarcıklıoğlu, seçimden sonra kurulacak yeni hükümetten ve parlamentodan da beklentileri olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu: “Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu’nun (KKDF) kaldırılması, özel sektör üzerindeki girdi maliyetlerin azaltılmasını sağlayan cesur bir adımdı. Aynı cesur adımları damga vergisi, peşin vergi ve elektrikteki TRT payı için de bekliyoruz. İstihdam üzerinde yüklerin de rakiplerimiz seviyesine indirilmesi bekliyoruz. Vergi sistemi mevzuatı basit ve net olmalı ki, bürokratların keyfi yorumuna muhtaç kalmayalım. Gelin vergisini aksatmadan ödemiş olanları ödüllendirelim. Yargı süreçleri mutlaka hızlandırılmalı. Belirli bir tutarın altındaki ticari davalarda tahkim artık zorunlu olmalı. Son dönemde görüyoruz ki iflas ertelemesi ve iş davaları giderek daha fazla istismar ediliyor. Buna karşı da tedbir alınmalı.” HİSARCIKLIOĞLU: YÜKSEK KATMA DEĞERLİ SANAYİ DESTEKLENMELİ Hisarcıklıoğlu, yüksek katma değerli sanayi faaliyetlerinin özel programlarla desteklenmesi gerektiğini ifade ederek, ihracat taşımalarına navlun ve akaryakıt desteği sağlanması, OSB’lerin demiryolu bağlantılarının artırılması gerektiğini vurguladı ve Ortadoğu’ya ve Kuzey Afrika’ya ihracatta, ulaşım hatlarında sıkıntılar yaşadıklarını belirterek alternatif güzergahların açılması gerektiğini bildirdi. Hisarcıklıoğlu, bankaların işlem ücreti aldıklarına dikkati çekerek, “Kamu otoritesi ne kadar sınırlandırmaya çalışsa da bir yolunu buluyorlar. Artık bu vicdansızlığı, bu ‘hep bana’, ‘hep bana’ anlayışını bırakın” dedi. 2015 seçimlerinin Türkiye’nin yeniden ayağa kalkması için milat olması gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, Haziran’dan sonra seçimsiz 4 yıl olduğunu, bu fırsatı Türkiye’nin değerlendirmesi gerektiğini söyledi. Bu dönemin güçlü reformların dönemi olması gerektiğinin altını çizen Hisarcıklıoğlu, “Yeni Meclisimiz AB üyelik sürecini canlandırmaya da odaklanmalı. İhtiyaç duyulan reformlar, tüm partilerinin katılımı ve uzlaşmasıyla süratle tamamlanmalı. AB üyesi bazı ülke liderlerinin vizyonsuz, haksız, kabul edilemez tavırlarına rağmen, kendimiz için bunu başarmalıyız. Zira Türk halkı AB standartlarında yaşamaya layıktır” diye konuştu. HİSARCIKLIOĞLU: ODA VE BORSALARIMIZ YEREL KALKINMADA ÖNCÜ OLSUN TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü. “Dünya standartlarında hizmet veren, yani 5 yıldızlı Oda-Borsa sayımızı 191’e çıkardık. Bu yıl 41 Oda ve Borsamız daha akreditasyon sürecine girdi. Böylece dünya standartlarında hizmet veren Oda-Borsa sayısı 232’ye ulaşacak. Oda ve Borsalarımızın Avrupa Birliği, Kalkınma Ajansları ile yaptıkları toplam proje sayısı 1.158, şehirlerine kazandırdıkları hibe kaynak miktarı 706 milyon lira oldu. Çay, zeytinyağı, buğday, un, pestisit ve aflatoksinde akredite laboratuvarlarımız dünyaya referans oldu. Oda ve Borsalarımız, yerel kalkınmada öncü olsun istiyoruz.” BAŞBAKAN DAVUTOĞLU: TÜRKİYE 2017’DE BÜTÇE FAZLASI VERECEK Başbakan Ahmet Davutoğlu ise Genel Kurul’da yaptığı konuşmada, hükümetin seçimerden sonra reformlara yoğunlaşacağını bildirdi. Davutoğlu, “Size bir taahhüt olarak söylüyorum. İnşallah 7 Haziran’dan sonra reformlara yoğunlaşacağımız bir dönem olacak. İş dünyası ile istişareye önem vermeye devam edeceğiz” dedi. Başbakan Davutoğlu konuşmasında şu konularda temas etti. “Göreve geldiğimde ‘8 aylık değil 8 yıllık bir program hazırlayacağız, hiç bir seçim ekonomisi uygulamayacağız, popülizme kapılmayacağız, 2023’de Türkiye’yi ilk 10 ekonomi arasında sokacak programı ortaya koyacağız’ dedim. Son 12 yılda Türkiye daralan dünya ekonomisine rağmen büyüdüyse bunun nedeni demokrasi ve siyasi istikrardır. Bizim hiçbir tuzağa düşmemizin en önemli göstergesi bütçe açığıdır. Yüzde 1.4’den, yüzde 0,4’e düşmüştür bütçe açığı. 2017’de Türkiye bütçe fazlası veren ülke olacaktır. Merkez Bankası rezervleri 20 milyar dolarlardan 120 milyar doları aşan seviyelere ulaştı. İşte tüm bunlar Türkiye ekonomisinin makro çizgilerini belirliyor. Cari açık 67 milyar dolardan 45 milyar dolarlara geriledi. Bütün bunlar Türk ekonomisinin risklere ve krizlere karşı olan dayanıklılığını gösteriyor. İş yeri sayısı 2002’de 727 bindi. Şu anda 1.6 milyon iş yeri var. İhracatımız 36 milyardan 156 milyara ulaştı. Hem pazarlarımızı genişlettik hem de ürünlerimizi çeşitlendirdik. Türkiye OECD ortlamasının çok altında bir kamu borç stokuna sahip. Bankacılık sistemimiz o kadar sağlamki 2008-1009’daki büyük krizden tek bir bankamız etkilenmedi. Her ne olursa olsun Türk ekonomisinin yapısı Ağrı Dağı gibi sağlamdır. Türkiye’de üretim yapan herkes hükümetimizi arkasında görecek.” DAVUTOĞLU: AVRUPA İLE GÜMRÜK ANLAŞMASI YENİLENECEK Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği Anlaşması’nın yenileneceğini de ifade eden Başbakan Davutoğlu, “Güzel bir haberi de vermek istiyorum. İnşallah 11 Mayıs’ta Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşması yenilenecek. Bu şekilde transatlantik ticarette söz sahibi olacağız. Türkiye Gümrük Birliği’nden doğan haklarını korurken, serbest ticaret anlaşmaları nedeniyle zarar etmeyecektir” diye konuştu. KILIÇDAROĞLU: KOBİ’LERE SIFIR FAİZLİ 1 YIL VADELİ KREDİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da konuşmasında, iktidar olmaları halinde, vergi ve sigorta prim borcu olmayan KOBİ’lere, 1 yıllık vergi ve sigorta primleri kadar sıfır faizli kredi kullandırılacağını belirterek, “Burada kaybeden yok. Herkes kazanacak. Devlet prim toplayamayınca ne yapıyor, gidip borçlanıyor ve dünya kadar faiz ödüyor” dedi. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin ekonomik yapılanmasını yeniden sağlamak ve büyümeyi teşvik etmek için, rekabet gücünü artıracak, yüksek teknolojili ürünlere geçecek, üretimi destekleyecek bir yapı kurmak istediklerini, bunun altyapısının eğitimle mümkün olacağını kaydetti. Kılıçdaroğlu, chip üretmek isteyen işadamına destek verilmediğini de hatırlatarak, “Ben başbakan olsaydım 1 milyar doları çekinmeden verirdim” dedi. VURAL: İŞADAMLARINA YEŞİL PASAPORT MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise konuşmasında Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “her ülkeye konsolos” sözünü eleştirdi. Vural, “Her ülkeye konsolos göndereceğine işadamlarına yeşil pasaport ver” dedi. Oktay Vural, iktidarın özgürlük söylemine karşılık ulusal güvenliği tehdit edecek uygulamalara yol açtığını ve hem iç, hem de dış barışa katkı vermekten uzaklaştığını vurguladı. BAŞBAKAN YARDIMCISI BABACAN: BÜTÇEYİ İYİLEŞTİRDİK Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ise konuşmasında, Türkiye’nin bütçesinin tarihinin en iyi dönemlerinden birini yaşadığını belirterek, hazırladıkları bütün bütçelerde disiplini ön planda tuttuklarını kaydetti. Türkiye’de uluslararası ölçütlerde yoksulluk ve mutlak yoksulluk ölçütlerinde kimsenin kalmadığını belirten Babacan, bu konudaki eleştirilerin haksız olduğunu söyledi.